Pazar günü sorunsalı

Oldum olası hiç sevmem Pazar günlerini hep kasvetli gelir bana... Ertesi gün ya okul vardır yada iş.... Yetiştirilecek bir sürü ödev yada görev.... İnsanın aklının bir köşesnde bunun stresi de olunca yaptığın işten pek zevk alamazsın. Akşam dışarı çıksan, sabah erken kalkılacak diye diken üstünde oturursun. Bir alışveriş merkezine gidip dolaşayım desen, elini bırak reyona uzatmayı içeriye kendin bile giremzsin. Kazara birşey alsan bu kez seni sonu gelmeyen kasa kuyrukları çileden çıkarır. Karnın açıksa tanımadığın insanlarla masa kapmak için köşe kapmaca oynamaya başlarsın.... Belkide alışkanlıktır eskiden kalma, bizim ailede tatil günü dinlenilir diye pek yorucu işde yapılmaz. Eğer dışarıda boya vs. işleri varsa zaten onuda aile reisi yapar. Öylece oturulur....

Gerçi bizim yaş ilerleyince bu tabuyu kırdık biz ama yinede tadı olmuyo bee... Bitanecik sevgili bile çalışıyo yetiştirmesi gereken işler var. Gerçi benimde KPSS illetine göz atmam lazım ama içimden gelmiyo.

Neyse uçak biletlerinin azıcığını kurtarıp iptal ettirdik. Sınava Antalya da giricem. Bu sınav hava değişikliği olacak benim için. Sınavları genelde Bolu da olduğu için. En son Antalya da ehliyet için sınava giriştim. Ondan bir önceki sınav da üniversite içindi... Yani anlıyacağınız bu şehirde sınava girmeyeli uzun yıllar olmuş... :))

Genelde sınava çalıştığım için pek post giremiyorum. Zaten yaptığımda birşey yok. 3 yıl önce faliyet dosyalarımı kolilemiştim. Onları açıp konulara göre yerleştirdim. Yarın işe başlarsam kolay olsun diye. Kullanacağım Kitapları ayırdım. Okuduğum kitapların hepsini bir koliye koyup eve götürmek için bir kenara koydum. Geçen yıl gönderdiğim üniversite kitaplarının kolilerini de çıkarıp. Onları da eve götürülmek üzere ayarladım. Şu ana kadar eve 2 tabak götürdüysek 3 tanede kitap götürüyoruz.

Bilmiyorum belki diğer mesleklerde de böyle midir. Ama öğretmenlikte daha sonrada lazım olur mantığı ile hiç birşeyi atamıyorsunuz. Üstelik ben anadolu meslek lisesi çıkışlığım. 4 yıl liseden, 1 yıl üniversitiye yerleşemedim bir kreşte öğretmenlik yaptım, 4 yılda üniversite birikimi oldu mu sana 9 yıl.... Bunca yılın birikimi olduğu için herşeyi muhafaza etmek sorun oluyor. Ordan oraya taşıyıp duruyoruyorsun.

Tabi sadece kolilerle zaman geçirmedim. Dün akşam buradan bir Zülfü Livaneli geçti. Karlı kayın ormanı dedik, Güneş topla benim için dedik ve daha bir çok şarkıyı dile getirdik. Çok güzel bir akşamdı.

Bu arada sevgili Iphone 4 almak için iletişim içinde. Daha önce ilk çıktığında da almıştı ama dokunmatik kullanmadığı için sorun yaşayıp satmıştı. Bu kez hemen dedimki kullanamazsan ban ver diye. Biliyorum ki sevgili zaten kullanamaz... Yakında fotoğraf makinasına ihtiyaç duymadan ( bu cümlenin üzerine sanki zaten çok foto çekip koyuyorsun diyo olabilirsiniz çünkü yazarken beinm aklıma ilk bu düşünce geldi :D öyle elimde ve çantamda çok taşımayı sevmiyorum ) her şeyi daha iyi kolay çekip postlarım gerçi benimkide foto çekiyo ama çok flaşsız olduğu için gece çekimleri ve loş ortamlarda hoş çıkmıyo fotolar.

PS: Eğer canım çok sıkılırsa kötü günler için sakladığım iki kutu boyam var saçımı boyayabilirim......