24.7.12

Eskisi kadar işler yok diyen esnafa bir sözüm var....

Nerden bulaştık bu işe bir bilsem.

Merdiven altının daha işlevsel olması için  kapattırıp ayakkabılık olarak kullanmak istedik. Birde ee madem yaptırıyoruz yukarıdaki fazla yatak, yorgan eşya toplayacak bir dolap yapılsın denildi. Bizde bilirdik gidip paramızla büyük yapı marketten bir tane edinmeyi ama malesef özel ölçü olduğu için standart birşey olmayacaktı. İşte bu nedenlede düştük ellerine.
Herşey çok güzel başladı.

'Oooooo biz yaparız. Şöyle fiyat bizde, böyle.' birde tavsiye eden bir arkadaş olunca bizde 'tamam' dır dedik. Hay demez olaydık. Ölçüler alındı. Renk karar verildi. Nasıl olacağı kararlaştırıldı. 1 ay sonra almak üzere anlaşıldı.

1 ay boyunca biz verdiği zamanı kuzu gibi bekledik. 1ay sonra telefon açıldığında ' eee ne zaman geliyorsunuz? ' 

Yalan zaten sakız olmuş dillerinde ' Boyacı da o bitirsin hemen 2 haftaya teslim'.
Ok.....

1 ay beklemişiz 2 haftayıda bekleriz yeterki yapılsın merdivenin altındaki dağınıklık, yukarıdaki açılmamış koliler kalksın diye sustuk.

2 hafta sonra geliyor mu bizim mobilya demek için arayınca yine birsürü bahane, yok öle yok böle 1 hafta daha atmalar. 

1 hafta sonra tekrar arayınca eşim sinirlendi. Verdiğimiz parayı  kurtaralım en azından diye yukarıdaki dolabı iptal ettirdi.  

 'Merdivenin altını yapın sadece dedi. '  
Yüzsüz:
' Eee zamanınız varsa, yukarı dolabıda yapsaydık.'

Allahtan sinirlerine hakim olduda eşim bir şey demedi. Sen zaten sallamışsın bizi  ne kadar zaman geçmiş birde hala zamanınız varsa diyo. Valla yok böyle birşey.  Bizim zaman yok ama bu geniş insanların zamanı bol herhalde.  

Bu kez mobilya için vesile olan arakadaşımızı ortaya koyduk. Tamam cuma geliyo, yok pazartesi derken. Onu da bir güzel oyaladı. Yok boyacıda. Boyacının akrabası ölmüş. İnek ölmüş, daha kaçmış........... Öyle de 2 haftayı geçirdik.  Yazık  o arkadaşızmızda suçlu hissetti kendini doğal olarak.

Ararsın bakmaz telefona, kazara açar küt suratına kapatır.  Artık bende yüzsüzlüğü ele aldım sabahtan bu yana 10 dk da bir arıyorum.

Baktı ben pes etmiyorum. Bana mesaj çekmiş, aynen şöyle ' Abim ben seni aracam'. 

Ne diyecek çok merak ediyorum.  Daha doğrusu ne bahane bulacak.....

Şimdi ağlayan esnafa sesleniyorum.

İş yoksa sizin suçunuz ve sorumsuzluğunuz, verdiğiniz sözü tutmamaktan kaynaklanıyor. Kaybettiğiniz güvende  cabası. Şimdi ben sizi kime tavsiye edeyim. Siz daha çok ağlarsınız.....

Zaten ağlayında belki biz ne yaptık dersiniz.





  

23.7.12

Sıcakla başım dertte ne yapsam bilmiyorum.... Yandım, bittim, kavruldum... Ama kapı süsü yaptım :D








Ne sıcak var ne sıcak anlatamam.  Sıcak neysede nem de olunca yapış yapış geziyorsun. Klima başında olmak faydasız odadan sıkınca bir fırının içine girmiş gibi hissediyor insan. Gerisin geri kendini klimanın serin kolarına atıyor.

Bu nedenle bende evde takılıyorum, misafir ağırlıyorum. Falan filan işte durgun bir yaz tatili geçiyorum anlayacağınız. Yazılacak çok şey var ama tam yazmaya başlayınca bi sıkıntı basıyo, blog arkadaşarımı takip edip kendim yamışcasına şu anda tatmin oluyorum, kusura bakmasınlar ben biraz yorum özülüyüm sanırım.



                           Aşağıdaki kapı süsünü bir arkadaşımın çocuğunun doğum gününde yaptım.



12.7.12

Eve girememe sendromunun sonu.........

Eve girmeme sendromum artı diyebilirm. Sizde de oluyor mu, bazen evden hiç çıkasım gelmiyorken bazende giremiyorum... Girince boğuluverecekmişim gibi geliyor.
Kaç gündür gezince bugün kolumu kıpırdatmak istemiyorum. Hatta kollarım bana aitmiş gibi bile gelmiyor. Ev işini bırak, dişlerimi bile fırçalamak işkence geldi.
Oysa kaç gündür kendime maşallah diyodum. Sabah erken kalkmalar, akşama kadar dışarda gezmeler, yemeler, içmeler ohhhh ohhh derken bugün öle böle olmadı sanki elinin tersiyle bir şak diye indirmiş gibi hissediyorum. Öyle iki seksen  koltukda yatıyorum.

4.7.12

Sık Sık DIY yapmaya devam ederken arınıyorum :D


Dıy Projelere devam ediyoruz.
Bu kez evde bitmiş ve biriktirilmiş salça kutularını değerlendiriyoruz.


Daha öncede  bir tane boyamıştım. İçine sümbül ekmiştim
Bir 10 gün odamız mis gibi koktu.


Zeminini beyaza boyadım yine temiz ve ferah duruyor çok seviyorum.
 Bu kez üzerine çiçekler yapıldı. Rengarenk çicekli saksılarım balkonumu süsleyecek bir müddet sonra terasa çıkacaklar.
Bu arada zemin polisanın akrilik bayaz boyası diğerleri içinde guaj boya kullandım. Vernik atınca tamam olacak herşey. Akma solma olmaz.






Bu aralar tam gaz sağlıklı beslenme eğilimi gösteriyorum bitki çaylarından da anlaşılacağı gibi içimizde ki kötülükleri atıyoruz....  :P

2.7.12

Ve başlayan tatile DIYlarla devam


Bu kahvaltıdan sonra 2 aylık bir tatilin başladığını anlamış bulunuyorum.



(Sanki daha önce sabahın körlerinde gidiyormuş gibi konuştum ama :P )


Sabah şuna karar verdim. Peynirsiz asla kahvaltı düşünemiyorum.


Sık sık DIYlara devam edeceksek


VARAN 1
Neon tüllere zincir geçirip örüyoruz.
Sonra böyle taktığınızda  şıkır şıkır ben burdayım diye nara atan bir bilekliğinizi yapmış buluyorsunuz.

 VARAN 2
Eski kotumuzu uygun boylarda kesiyoruz.
Sonra cool havalar yaratmak için yırtık efekti yaratıyoruz. İstediğiniz yerden 2 makas hareketi kesilir paralel biçimde. sonra arasında ki ipler çekilir. Yırtık kot yapılır.



 VARAN 3

Su, parfüm gibi etmenlerden dolayı sarı rengi açılan zincirler altın sarısı oje ile  boyanır.

Kuraması için bir kenara tutturulur. Ben saksıyı seçtim.
Kuruyunca çok jojo olur kaldığın yerden takmaya devam.


Neyse ben kaçar.
 sipora gidicüük ben ve basenlerim :D

Bir yastıkta koca bir yıl

Zamanın birkez daha hızlı geçtiği anladım...

Daha dün gibi oysa; gelinlik içindeki beni, damatlık içindeki senin arabayla salona doğru götürmen..

Gerçek olan birşey varsa benim için, senle herşey öyle güzel ki, zaman kavramını yitiriyorum.

Seni seviyorum aşkım....

Daha nice yıllara.