16.4.13

Geçmiş Zamanda

 
 
Geçen hafta uzun süren elektrik kesintilerinden gına gelmişti. Sabah kalkınca hayat durmuş gibi oluyor. Aslında farketmeden ne kadar da bağlıymışız elektriğe ... Bi ara ben bile şarjlı çalışıyorum sandım.
 
Dünde şiddetli gök gürültüsü ve şimşek düşmesinden dolayı elektriklerimiz yoktu.Antalya'nın yarısını sele kaptırdık sandım. O kadar şiddetliydi ki 10 dk okul yolunu 45 dk aştım. Zaten okula vardığımda da ne çocuk vardı ne öğretmen herkes yollarda kalmış mağdur ulaşanlarda ıslak ve isyankardı.
 
Yine de hayat devam ediyor aldıklarım, bitirdiklerimle devam edersek....
 
1. AVON CARE yüz temizleme losyonunu pek kullanacağım birşey değil. Ama biri katalog getirip bunu sana getirdim. Bende kendime bunla küçük harçlık çıkarıyorum gibi bir iki laf edince sanki ayıp olmasın diye almak zorundaymışım gibi hissediyorum. Bu ürününde öyle bir geçmişi var işte.
 
1 ESSENCE COVERSTİCK  yapısı çok hoşuma gitti bir sonraki Gratise gitme sebebim olacak.
 
3. NEUTROGENA göz makyaj temizleyisi üniversitede kullanmaya başladığım zaman zaman ayrılsakda hep reyonlarda yollarımızın keşiştiği bir ürün.
4. ROC güneş kremini ise yeni aldım parapen olmasısından dolayı tercih ettim. Dün sel götürsede bugün denizlik bir hava var.
 
Aşağıdakilerde H&M açılışından alınanlar. Kimimiz salaş bulsada ben bayıldım. Gerçekten çok bekletmiş bizi.

 
Bu cicilerde kipadan. İlk kez aldığım bir marka acaba çeker mi derken yan reyonda kadının biri bebeği için bir çok tulum aldı. Sanırım baktığımı farketti ki çok güzel pişman olmazsın dedi. İşte alışverişte sadece gözlerimizle konuşabildiğimizin bir göstergesi. Kadın dili.

 
Şu spor ayakkabıları Bambide ilk gördüğümden beri alsam mı almasam mı karar veremdim. Çünkü renkleri çok güzeldi. Önce kırmızısı çaldı kalbimi, ardından beyazını daha çok kullanırım diye Bambinin yolunu tuttum ki numara yok geldiği gün tükendi dediler. BEni bir telaş aldı Bambi'nin tüm şubelerini gezdikden sonra sonunda kavuştum.

 
 
Renkli pantalonlar aldım bir cesaret giyebilimiyim bilmem.
 
GEçtiğimiz hafta içinde de ağaçlardan yapılmış bir tünelden geçtim.
Arkadaşımızın düğününde dansöz oynattık eee tabi bizde oynadık.
Pegasus Sırrı'nı okudum.
Performans sanatıyla tanıştım anlamadım. Gözü kapalı domuz etlerini koklayan kadın ne demek istiyo.
 
Ve sinemaya gittim.
 
 
 


İkiside birbirinden güzel filmlerdi. 


28.3.13

H&M geliyor.........

 
  30 Mart Erasta AVM 'miz açılıyor vee H&M de kapılarını ilk kez Antalya açmış olacak.. Artık bizde çok görüp beğendimiz. Keşke burda da olsa dediğimiz mağazanın yollarını sık sık kullanıcaz....

27.3.13

Down Under Naturals Argan Oil

 
Down Under'ın uzun zamandır şampuanlarını kullanıyorum kokusu çok hoşuma gidiyor.Üstelik parapen içermiyor.Fakat saçlarım müthiş dökülüyor. Mevsimden midir yada ben mi çok abartıyorum bilmiyorum. Geçen gün Cosmetica ya rimel almak için uğramıştım. Reyonda el kremi gibi küçük görünce nedense saç maskesi gibi algıladım. Hemen sepete attım. Ve artık kullanımı nasıl okuduysam yada neremle anladıysam hemen kafamda bir ara elidor durulanan bakım maskeleri çıkartmıştı onun gibi algıladım. Denemekte fayda var diyerek aldım. Ama dün akşam saçımı yıkarken farkettim ki şampuanmış. Zaten boyadan yeterince yıprana saç uçlarıma sürünce daha bir sertleştirdi. Tabiki en iyi sonuç için tüm seriyi öneriyor.
Bugün kalktığımda saç uçlarımındaki kırıklar sanki biraz yok olmuşlar gibi geldi. Bu şampuandan mıdır yoksa Avonun şu pomaplı argan yağı etkisinimi gösteriyor bilmiyorum. . Hemen etki eder mi acaba?

Bir Garip Banyo Hikayesi 4

4. haftada pek farklı geçmedi bizim için. Ustalara kızmak, zaten 3 haftanın vermiş olduğu alışkanlıkla devam ettik. En çokta su ve elektrik işleinde aynı ustalarla işi bitiremedik. Başka ustalar işi sonlardırdı. İkiside şehir dışına çıktı söylediklerine göre 3 -4 gün önce de dönmeyecekti. Bizden de öylece beklememizi istediler. Elbette o dağınıklığın arasında bekleyecek halimiz yoktu bizde başkalarına tamamlattık. Keşke başta onlara yaptırsaydık.

Daha önceki sucu ortaya koymuş klozet giderini, klozet bir takıldı. Banyonun ortasında özerk bir yapı. Çıldırıyordum nasıl böyle bir aptallık olur mu daha önce yapmadı mı hiç bu adam diye. Birde düzeltilmesi için banyonun yarısı kırlıcak boruya ulaşılacak denince tamam bitti sil başyan herşeyi..
Allahtan sonra gelen sucumuz farklı aparatlar kullanarak duvara çekti. Ama bu defa klozet için geçilen 2 bordürü ortalamadı. Bunuda şükür deyip çok önemsemedik. Ama yeni banyo yaptırıyorsunuz insanların kafasına göre iş yapmalarından mağdursunuz. Kendi paranızla rezil olmak bu işte.

Elektrikcimiz de bizim istediklerimiz yaptıktan sonra evden ayrıldı. Sonra güç bende deyip okuldan gelince eşiminde yardımlarıylar 24'e kadar temizlik yapıldı. Birkaç gün eb azından kaba temizliği atmak için. Yani herşey o kadar terski bana gelen abla memleketine gitmiş. bir hafta sora gelicem dedi. Onu beklemek saçma olurdu zaten o gelinceye kadar yıkanması gerekenler yıkandı ütülendi. O gelince cilasını attı.

Şimdi banyomuz aşağıdaki fotoğraflardaki gibi 6. haftayız hala açılışı yapamadık.Ölçülerimiz pisyadakine pek uymadığı için biraz gezmek zorunda kaldık fiyat açısından Bauhaus'a yaptırmaya karar verdir. Ölçülerin sağlıklı alınması içinde 1 hafta ulaşıldı. Nedense inat ettiler keşif için , bizi  1 hafta oyaladılar. Daha dün sipariş verildi. Sipariş içinde 20 gün istediler.
İnşallah yaza bitmiş olacak bizim banyo. Şubatta başlayan mecera Nisanda bitecek.....


Beyaz seramikli olan kısıma  jakuzi gelecek..
 
Buda banyo duvarı örülürken yaptırdığımız niş. Işıklandırması ve dekore etmesi kaldı.
 

26.3.13

Bath & Body Works ve Sudocrem

 
 
Aslında  uzun zaman oldu Antalya' ya Bath & Body Works açılalı. Önünden bir kaç defa geçmeme rağmen bir türlü girmemişdim. Artık geçen hafta  beni cezbeden kokular içeri sokana dek.
Mağazanın başlı başına müthiş bir kokusu var. İnsan renkli kutuların içinden çıkmak istemiyor. Valla bende ne bulduysam sürdüm zaten. Çalışanlarıda ayrı güleryüzlü ve tatlı zaten...
 
İndirimde olan ürünlere bakmamızı tavsiye ettiler sanırım sıra ile bir çok şey indirime giriyormuş, sadece sık sık ziyaret etmek gerek.
 
Bende indirim reyonundan Aşağıdaki vücut spreyinden aldım. Müthiş kokuyor. Ayrıca içinde küçük altın ışıltıları var. Çalışanlar yazın kullanmanın daha iyi olduğu söyledi. Gerçekten de yaz akşamlarında ışıltılı olmak güzel olur. 32 tl den 16 ya düşmüş ve bizim de sepete hemen bir tane düştü.
 
 
 
5 yada 6 tanede şimdi net hatırlamıyorum aşağıdaki böğürtlen ve nar kokulu kremlerden aldık tanesi 5 tl idi. Bir başka reyonda şeftali kokulusu  3 tanesi 29 tl ye satılıyodu ki buda karlı bir alışverişti.
 
 
Eşim mentol kokulu bir losyon beğendi. İndirime girmesi bekleyelim dedik. Sanırım 59 tl falandı.
Kışın sür ve burnunun açılması bekle.... O kadar fresh bir kokusu varki emin olun erkeklerden çok kadınlar kullanır.
 
Alışveriş sonraki form doldurduk eşimle indirimler dan haberdar olmak. Ve bize tersterlar verdiler. Aldığımız küçük kremlerin vanilyalısını, simli vücut spreyinin losyonunu ve eşim içinde bir duş jeli ve çok beğendiği mentollu losyondan.
 
Kremleri ellerinize sürdüğünüzde yıkayıncaya kadar yoğun yıkadıktan sonrada hafif hafif kendini hissettiriyor.
 
 
Ve Mothercare' den Sudocrem... Bolglarda bu kremi o kadar övdülerki özellikllede sivilceleri kuruttuğuna dair. Bende denemek istedim. 1 haftadır kullanıyorum. Önce sabah akşam kullandım. Burnumun kenarını kurutup soydu.
 

 
En çok yağlı olan kısımda burası sanırım yüzümdeki buradaki akneler resmen dışarı attı kendini. Önce biraz arttı sivilcelenme ama şu anda yok sayılır. Ayrıca yüzüm çok yumuşak, bebek totoduyla yarışır mı bilmem ama.... Kremin  kurutucu özelliği olmasında dolayı atık sadece akşamları kullanıyorum. Zaten yoğun bir yapısı var, birde beyaz bazlı olunca hayalet casper gibi oluyorsunuz.


Bir Garip Banyo Hikayesi 3

 Ve üçüncü hafta........

Gergin olan sık sık
- Ne zaman bitecek!  sorusunu soruyoruz. 
Ailenin bir parçası olan ustalarımız bize surat asıp çocuk gibi başkalarına atıyo suçu.

_ İşte o öyle yapmadı bende bu nedenle şunu yapamıyorum. 

Bu sorular ve cevaplar 2 gün boyunca havalarda dolaştıktan sonra bende bir kükreme oldu. Artık kocamla iyi polis kötü polis bürünme havalrına girmeliydik. Ki yoksa daha çokkk zaman alırdı.

Ben kötü polis hemen zamanla değişen ' O öyle yapmadı' sözü evrim değiştirdi.

- Burayı ben dağıtmadım o yaptı o kaldıracak.

İşte o zamn kocaman bir yuhhh çekip, şok olduk. Yani düşünün siz işi 2 kişiye veriyorsunuz. Bunun yanında sucu ve elektrikci de gidip geliyor. 2 usta tutmanın amacı bir diğeride arkayı toplayarak gelsin .

-Arka terasa yığılan çuvalları indirin abi isterseniz...
- Onu ben indirmem o kırdı koydu.
Yada bir diğer cevap.
- Yarın yinge yarın.....

Artık bende bir patlama..

_ Tamam gerek yok biz yaparız eşimle. Hayır biz sizi neden tuttut ki bugün yarın bugün yarın  bir anda bitsin diye bekliyoruz bizde. Kendi kafanıza göre iş yapıyosunuz. bu cümle şu anda aklıma gelenin bir kısmı  sanırım yarım saat söylendim.

Birden işler hızlanmaya başladı. Bizim akıllılar asansörden indirmeye kalkmış apartmandan sık sık şikayet gelmeye başlar. Uyarıyoruz biz size yük asansörü tuttuk fakat siz planlı çalışmadığınız için diyerek. Artık nereleri ile dinliyorlarsa yok hala devam. Birde bunun üzerine densizin biri gelip bana demediğini bırakmaz mı işte benim bir daha kriz geçirmeme neden oldu.

Tamam biz ev sahibi olarak sıkıldık mutlaka onlar daha çok sıkılmıştır. Ben 2 ay boyunca onların çatılarından uçan şıngıllarını terasımda beklettim alacaklar diye gıkımı çıkartmadım. İnsan bi utanır yaa... Bari sen bişey söyleme... Ağzına geleni söyledi. Gıkımı çıkatmadım en sonunda yaptığı densizlik için şi özür diledi bizden. Ki hala almadılar. Bizim ustlar indirdi aşağı yaa... Halada atılmayı bekliyor apartmanın arkasında .


3. haftada bitti seramik işleri artık elektrikçi, sucu, dolaplar için usta gekecekti, birde bunun yanında ustalar bizim gönlümüzü alabilmek için terası  temizlmeyi önerdiler.
3. hafta sonunda saçma sapan bir yaşam tarzına bürünmüş olan biz. Tozun ve dağınıklığın içinde yaşamaya çalıştık. 

Böylece yatay geçiş yaptık 4. haftaya................

25.3.13

Bir garip Banyo hikayesi 2

Evin içine yani banyo ile uğraşmaya 2. hafta başlayabildik. Fayans ustası terası döşerken bir diğeride banyonun büyüyebilmesi için duvarı kırmaya başladı. Tak tak, güm güm sesleri ile tüm gün banyo duvaları kırıldı. Burdan bir çok moloz çuvalı çıktı.  Elbette çıkması normal ama eşya taşımak için taşınan asansörü kaçırdıkları için eşim bunları 5. kattan indirmelerini çünkü kendilerinin plansız davrandığını söyledi. Yaparız hemen yaparız dedikten sonra, arka terasa çuvalları yığdılar.

Tabi bu arada da yeni sorunlar doğdu.  Laminantın hepsinin kalkmasına gerek yok dediler.Ustalar bir kısmını kendisi kaldırdı.  Balyoz darbeleriyle heryere molozların yayılmasından dolayı laminantın üzerinede küçük yada büyük tuğla parçaları geldi. Eğer bunu akıl edip süpürüp bir köşeye toplasalardı. Ayaklarıyla hem heryere yayılmazdı hemde basıldığı zaman üzerine laminantlar çizilmezdi. Ki bu sorun başka bir kol zaten.  Duvarların kırılmasıyla elektrik ve su ile ilgili yapılacak işler için çok değerli ustalarımız teşrif etti.

Bunalrın ağızlarında da sigara üst tarafta öylece gezerler. Üstelik şu şurda olsun bu burda dediğin zaman o öyle olmaz. Sanki Dünyada hayatta yapılmayacak şeyler söylüyoruz. İddalaşıp duruyorlar. Bu nedenle sucuyu dövmemek içten bile değil. HAyır zaten anlamadığım. Banyonun bir diğeri yapılırken bile bizim evde hali hazırda kullanıma hazır 2 banyo birde tuvalet vardı. Banolardan birisini kitledik ki kirlenmesin ayrıca gönül rahatlığıyla kullanılalım diye. Akıllıya bak sen kapıya başka bir kapıdan kilit uydurmuş banyoya girmiş. Ve içi müsait mi değil mi diye sormadan. Bir çıktım yukarı terbiyesiz anlamsız bir sırıtma var suratında...

- ' Orası kilitliydi nereden buldunuz anahtarı' deyince burardan uydurdum diyo pişkin.
Müsaitmi değil mi ben bi bakayım deyince çıktı . Hayır sorsana bi sen evin soğuk suyunu nereden kesicem diye. Aptal neden kafana göre iş tutuyosun. Ki orada değil zaten diğer banyoda bataryalar.

İşte bende ki kopuşarın, sinir krizi başlangıçlarının noktasıdır. Eşim zaten gerildi , öğrenince bi ara herkesi kovmayı bile düşündük yani.
Elektrikçi desen merdivenin başında şalteri değiştirir. Ağzındaki sigaranı külü bir alt kata düşer.

Yani tekrar hatırlayınca sinirlerim hala geriliyo. Bir başka usta evin içindeki halıların toplanmasından dolayı ayakkabıyla gezmeye niyetlenir. Bir diğeri normal tuvalete girip çıktıktan sonra tuvalet terliği ile salonun ortasına kadar gelir. 

Şimdi düşünüyorumda evde tadilatın olması değil insanları bu hareketleriydi bizi yoran. Kendi başlarına iş yapmaları ev sahibinin ne istediği sormak değil kendisinin yapabildiğini yapıp geçmek.

Sucu olan usta hadi girdin banyoya ya sonra yaptığın sorumsuzluk ,alt komşunun banyosundan bizim borulara ulaşmak gerekiyor. Eee sonuçda oda çalışıyor.  Annesini koyup tüm güm evde bekletmiş. Bekleriz sucu yok, telefon açınca öğrendik ki başka bir yere gitmiş. Oraya söz vermiş. Bir kiriz daha geçirmemize neden oldu. 2 gün sonra geliyim diyo yaa Allah aşkına nasıl bir çalışma prensibidir. O gelip yapmayınca iş ilerlemiyor. Sonra minnet rica getirdik. Ertesi gün tabi ki alt komşu işte yukarıdan deldiler herşeyi kocaman bir boru koydu saçma sapan yere o da ilerleyen günlerde başka bir işin aksamasına neden oldu zaten.

2. hafta kızgınlıkla geçti bizim...  Ahhh bu ustalar ahhh iş bulaıyorlarsa boşuna değil....

23.3.13

Bir garip Banyo Hikayesi 1


Tadilat maceramızı tek bir yazıya sığdaramıca mı biliyorum. Çok Çok uzun her hafta 1 aydan farksızdı bizim için. Bu denle haftalara bölmek daha iyi olacak.



VE BAŞLARSAK

Şu ana kadar vardığım tek sonuç ustadan yana şansımız yok.  Elbette kişiliklerine birşey söyleyemeyeceğim, konuşan hoş sohbet insanlar ama; işte o ama varya 18 Şubat başlanan maceranın 21 Mart'ta tamamlanmasına neden oldu.

Evde tadilat işine girecekseniz öncelikle eve taşınmadan bunu bitirmiş olun.  Aynı zamanda yaşarken çok zor oluyor . Eve girmeden ekonomik anlamda biraz zor dediğiniz duyar gibiyim; işte buda bir diğer gerçek.

Kışın ortasında olması çatıdıydı, banyoydu artı strese yol açtı bizde. Hava durumu an be an takibimizdeydi. Ama süprizlerde olmadı değil. 

İlk baştan başlamak gerekirse: usta girmişken hem çatıyı hemde banyoyu bitirelim gitsin dedik. Seramiksandan seramik modellerini seçtik. Buda başlı başına ayrı bir süreçti ki inşaat kadar yorucu değildi. 

Ustalar ilk hafta (diyorum ki bir çok hafta sürdü) tamamen kırma işlerini halledeceklerdi. Terası kırmak 3 günlerini aldı sadece. Kır, çuvalla derken adamların canı çıktı zaten. Yanılmıyorsam 160 çuval gibi moloz çıktı.  Bunları indirmek başlı başına bir atraksiyon zaten bu nedenle bir asansör kiralandı yukarı çıkacak seramikler, kum, yapıştırıcı vs. çıktı, molozlar indi. Fakat banyonun kırılacak duvarı kaldı. Çünkü bir planlama hatası vardı.
- Eee bunlar ne olacak dersin, bizim ustalar hallederiz Kadir edasıyla yapacaklarını söyler.
Bunun üzerine birde kırılmış terasın üzerine hava bozup yağmur yağmaz mı!

-Ne olacak şimdi!

- Onun tekniği var.

- Teknik ne.

- Yaaa yapıcaz siz merak etmeyin.   Usta da böyle deyince bizde diyoruz yaa ustadır bilir. Aman sen tekniğe bak

- Abi sera naylonu alalım örtelim. Biz karı koca şok yaa tekniğe bak yoldan geçene sorsan söyler.

Aynı zamanda ben okula gider gelirim yeni dönem demek, çok sık toplandı demek, veliler ders saati içnde konan toplantılardan şikayet eder. Eşim deseniz yeni bir iş koluna başladı. İşin başında olması gerekiyor. Ustaların başında annem kadıncağız yemekti , çaydı tükenmiştir.

Yağmur sonrası bir an önce terasın bitirme kararı aldık.  Terasın bitirilmesi çok uzadı. Gerekli eğimlerin verilmesi. Sucunu gelip muslukların değiştirilmesi. 3 günlük iş oldu mu 1 hafta.  İlk hafta biz çok gergin olmadan laylaylom tamalanladık.

Evin üst kısmındaki esyaları tamamen sardık sarmaladık. Kıftelerin bir kısmını yanımız aldık ama hiç ummadığın bir şey gerekiyor. Pisliğin içinde git ara bul giy. Puffffffff

Eve gelince kalabalık ve dağınık, zaman içindeki toz katlanır hale gelmez oldu.  bitirdik haftayı böyle.

Öyleki ilk çektiğim fotoları bile bulamıyorum şu anda. Molozlu halleri Yukarıdaki dağınıklık biraz ipucu veriyor olsa gerek.




11.2.13

Bizim Dukan 'dan bildiriyorum



Bugün karı- koca resmi anlamda başladık Dukan'a.
 
Zaman içinde bizi neler terk edecek göreceğiz. 
 
Sık sık blogları takip ediyorum. Her 3 blogtan 2'sinde Dukandan bahsediliyor.Milet patır patır fazlalıklarını bırakıyor.
Aslında kitabı ilk edinenlerdenim ama uygulamaya bir türlü cesaret edemedim.Şimdi ise önce ve sonra fotoğraflarını gördükçe ' yuh diyerek ' bende kendimi gaza getirdim. Tabi önce çok çok iyi araştırarak. Et, tavuk, balık olunca...
Bunlarıda zevkle gece gündüz tüketme isteği olunca pek zor gelmedi.
 
Üstelik açlık ve halsizlik hissetmiyorum. Daha da önemlisi gözüm doygun.
 
 


9.2.13

Bitmiş olamaz değil mi?

                                                             

                                                         Koca 15 günü yedim...
                         Doymadım yaa bir haftacık daha olsaydı çok daha güzel olurdu.
 
 
Oysa ev hallerim süperdi.
 
Yarın AÖF sınavında görevli olduğum için son tatil akşamımı iyi değerlendirmeye çalışıyorum.
 
 
 
 
 

8.2.13

Bir tatilin son günleri...



 Tatilin hızla geçtiği söylememe gerek yok sanırım.Ben bişey anlamadım ki günlerin geçiş hızını...
Vızzzzzzzzzzzt...
Gibi tanımlayabilirim. 

Yeni yapılacak banyo için yukarıdaki semarik modelini seçtik. 

Bu sene siyah ve beyaz moda ayrıca klasik desenler ön planda ama ne ben nede eşim öyle bir ruhu barındırıyoruz içimizde.  Bir çok modele bakıldı, uygulamalara bakıldı. Zaten hep aklımızda kahve ve tonları  vardı. Buda olabilecek ağır ve şık modellerin tekiydi. Ki bize yardımcı olan bey bile bu size olmaz diyerek bir sürü model eledi. Dokuya ve renge bayılmış olmamıza rağmen çiçekli dekor konusunda çok zorladık  kendimizi. Yanımızdaki usta nasıl ustaysa artık alt damar renkleri tutmamasına rağmen 'Yenge bu çok şahane olur' diyerek gezip durdu. Bir sürü saçma sapan bördür gösterdi.
Bakalım bitince ne olacak sonuç meraklar içindeyim.
O gazla birde teras için yeni seramikleri seçildi.Yan duvar renkleri derken iş büyüdü.
Şimdi banyo ile birlikte teras ve balkon seramikleride değişecek. İşe başlamak için güneşli günler gözlenecek. Gerçi ustaya kalsak başlıyoruz hemen. 



Alttaki yakayı benim yaptığımı daha önce söylemişmiydim.
Gerçi takmak daha kısmet olmadı ama olur herhalde.




Ve bol bol tek yemeli, bol bol arkadaşlarla yemeli günlerin anısına resimler.

Eeee nede olsa bugün Dukan Amcanın kanatları altına girmeyi seçtik koçişle...

 
 Tavuk yatağında yaprak sarmasına sanırım uzunca bir zaman sadece fotoğraflarda bakıcam ....


Eşimin dukanla ilgili sorusu mükemmel ötesiydi. 

Canım istediği kadar mı tavuk yicem, hepsini mi yani ..... Ooooooo ben o zaman hemen yaparım.


31.1.13

Boynerin kelebeğini bulana aşk olsun....


Benim kötü ve sıkıntılı Ock ayını bitirirken (çok şükür) indirimli günleride atlamamak gerekirdi. Bizde Boynerin kelebekli günlerinden yararlanalım dedik. Dedik de, üç kağıtcılığın daniskası en fazla 10 parça kıyafet koymuşlar diğerleri ilk etiketinin yarısıymış.  Şimdi diyeceksiniz ki tamam buda %50 indirim. Öyle değil işte mesela kazak 90 tl yarı fiyatına 45 tl Fakat kazağı yarın alsam 30 tl. Peki nerde bunu kelebeği nerede tırtılı....Bırakın kıyafeti ev aksesuarlarında da aynı oyun, sadece yılbaşı temalı mumlarda kelebek etiketi var.Allah aşkına kaçımız yılbaşı hariç diğer günlerde sofraya noel babalı mum koyuyor. Ben hiç sevgililer gününde geyikli mu yakan çift görmedim.  Diğerleri aynı ilk etiketin yarısı politikası.... 

Yemezler canım yemezler.... 

29.1.13

Banyo sorunsalı

Bir süre önce eşimle yukarıda kullanmadığımız ebeveyn banyosunu yaptırmaya karar verdik. Aslında önce eşimin bu fikri ortaya atması, hemde benim hiç aklımda yokken beni daha da mutlu etti.

Banyonun kullanılmayacak bir tarafı yok aslında içindeki tüm aparatlar çalışıyor. Mütehaitin seçimi olan,  modern sayılabilecek fayanslarada sahip ama..........


Aması; o kadar küçük ki duşa kabin saçınızı şampuanlamak için  iki kolunuzu açmak mümkün değil. Duşa kabini büyütmek, yer olmadığı için hiç mümkün değil. Tuvalete girmek isterseniz klozete ya yan oturacaksınız yada ayağınızı kocaman açarak birini bir tarafa  diğerini diğer tarafa atacaksınız çünkü tam ayağınızı mantıken tutacağınız yerde duşa kabin gelmiş durumda. Eee diyeceksiniz ki duşa kabinden çıkarken;  evet evet klozetin üzerinden atlıyorsunuz. Banyo değil sanki Acun'un Panama Adalarında Survivor seti.

Şimdiye kadar bu şekilde kullanmadık elbette biz biraz şanslıyız banyo yönünden evde 3 tane banyo olunca şimdiye kadar erteledik. Büyük banyomuz aşağı katta;   yatak odası, elbise dolabı, çamaşır makinası yukarıda olduğundan malesef bu banyoyu es geçmek zorundaydık. Aşağı kıyafetlerle in çık sonra onları yukarı taşı. Hadi onuda bırak birisi geldiğinde aşağıdaki banyoyu her an temiz ve düzenli tutmak gerekiyor. Ama bazen bunu sağlayamadığın zamanlarda olmuyor değil en basitinden saçını tarayınca ne kadar temizlesende farketmediğin bir saç teli olmadık yerden çıkabiliyor.

Bu nedenle yukarıdaki başka bir banyoyu kullanıyoruz. O yaptıracak olduğumuza göre bir nebze daha geniş ve daha iyi konumlarılmış aksesuarlar. Ama günler geçtikçe biz evimize yerleştikçe daha çok eşya edindikçe burasıda dar gelmeye başladı.

Karar verdik vermeyede bir türlü fayansları seçemiyoruz google görsel kalmadı taranmadık. Gidilmemiş yapı market kalmadı, incelenmedik katolog kalmadı. Ne şöyle bakınca benim içime sinen ne de eşimin içine sinen bir model ve renk yok.
En başta ben renkli olsun istiyordum sonra bir kaç yorum sonrası ya sıkılırsan boşver sözüyle renkli birşeyler ararken bile sıkıldım. Zuzum yatak odası renklerin siyah ve beyaz ( elimde şu anda tekarar fırsatım olsa hemen değiştiririm) nasılsa ona uygun yap birde kırmızı at dedi. Zaten şu anda banyolar siyah ve siyah ben daha ferah birşey arıyorum. Sanırım minimalist beni yansıtan renkler toprak renkleri.

                                                         Yada Selim Bey diyiciğim.

Düşüncelerimi söylesen o benim yerime bulsa yapsa ne kadannnn iyi olur..





28.1.13

Ne var ne yok baktım gözüme yarayanı aldım....

 
Ne kadar uzun zaman olmuş şöyle alıcı gözle bakmayalı.
Burdan hiçbir şey almıyorum anlamı çıkmasın tabi...
 Öyle birşey söz konusu bile değil.
 
Demek istediğim...
Sabah kalkıp güzel bir kahvaltıdan sonra kız kıza kendini kaybedercesine AVM deki tüm mağazaları talan edip gündüz gittiğin yerden akşam karanlığında dönmek.
Aklında kalan; tek bir mağazayı bırak, tek bir reyonun bile atlanmış ihtimali vermemek.
 
İndirimler tavan yapmışken insanın cüzdanını okşayan rakamlarla alışveriş yapmak günün en eğlenceli kısmıydı sanırım.
 
Uzun zamandır takı toka diyetindeydim sayılır.
 
Resmen yeminimi bozdum üleeennnnnnn....
 
                                               
 
Buna bayıldım.
 
Burdan kamyon şöförü edasıyla.
 
'Sevdim de aldım.'
 
'Ya benimsin ya kara toprağın' diyerek
 
sevgilerimi sunuyorum.. :P



Ahh ahhh
 
Penti %70 lik indirimle günün en güzel alışverişi sendin 70 kuruşa aldığım çorapları
ayağıma taç ederim tek giymede yırtarım.
Çöpe yar ederim.

 
Bir başka güzellik ise bir siyah birde kahverengi denim kesimli pantolonların karşıma çıkıvermesi .
Ben klasiğimdir. Mutlaka dolabımda yer olması gereken kurtarıcıdır bunlar.  Kahverengi olanını deri gibi görünmeside ayrı güzel.


27.1.13

Aaaa Tatilim gelmiş.......

Uzun süren boşluğu hiç mi hiç sağmıyorum......Sıkıntılı günleri görmezden geliyorum.....

Yeni kaseti koyup çal be kabaracı diyerek devam  diyorum... Çünkü daha kötüsünü görmüştüm ve güçlü durmayı öğrenmiştim. 

Yorucu bir dönem sonu karneleri dağıtmak için çocukların gözlerine bakan ben sonunda tatile kavuştum. Hatta bu akşamdan itibaren tatil diyerek geçde olsa resmen tatilimi ilan etmiş bulunmaktayım...

Tatil planlaması yapıldı.

Pazartesi : Terracity deyiz...
Salı: Doluda ben hatırlayamadım yaww..
Çarşamaba : Zuzu'm görücüye çıkacak...
Perşembe: Migros , Özellikle Boynerin kelebekli günleri...
Cuma: Hava güzel olursa kızlarla kahvaltı...
 Cumartesi: Sosyete pazarı
Pazar: Koçişimle tatil...  ( Ben hafta içi doluyum yaa şimdi) 

Kendi kendimi gaza vererek yürrrüüüüüüüüüü bee kim tutar seni kızım diyerek  vitesi 5' e alıyorum.....