8.10.12

Son zamanların atraksiyonları......

 
 
Kumaşlar alındı. Üstekileri masa örtüsü için almıştım. Ama çarşaflık kumaş almışım. Docker olması gerkiyormuş.
Alttaki ise sütlü kahve docker kumaş, o da runner yapılmak için alındı başka bir proje. Yapılmak için bekliyor.Perdelerime güzel uydurmuşum değil mi?
 
 
 
 
Kumaş pazardan 2 tl ye alındı ve pijama yapıldı.
Lastik geçirilip giyilecek.
 
Kahve topları.
 Uzun zaman önce yapıldı. Yapım aşamalarının hepsi çekildi fakat cep telefonunun bozulması. Fotoğraf makinasına hafıza kartını takmamam sonrada aktarırken silinmesi. Yapım aşamalarının yok olmasına neden oldu.
Şimdi elimdeki sadece bu fotolar kaldı.
 
Ama çok güzel oldular....

 Bunlarda bitenler, dikiş bilmeyen birilerine göre ilk denemede iyi sonuçlar.
 
Bakalım daha neler çıkacak ortaya...

6.10.12

Her yıl aynı sorun yaşanır mı?



Paramızla rezil oluyoruz :P

Mağdurum canım yok başka kelime....
İstek var öğrenmek için öğretecek bir kul yok... Ne diyim yaa eğitimin dibe vurduğu şu günlerde...


Elimde bir dikiş makinası var.. Bende istiyorum.... Dikiyorum giyiyorum blogger arkadaşlar gibi dikip giymek...Ama gel gelelim bilgi yok.Bu nedenle de makina bana bakar ben ona... Bende  giyip ben diktim demek istiyorum.

Hayır boş zamanlarımda bir dikiş kursu gibi bir yere gideyim dedim. Öyle özel bir kurs yok.. Asmek'tir, Akmek'tir, Halk eğitimdir bakmadığım yer kalmadı.... Sonuçta çalışınca saatler bana uygun değil.

Eeeee şimdi tek suçum çalışıyor olmak mı benim... Şimdi dikiş öğrenmek içinde iş bırakılmaz ....



Bende dedim bu iş olmayacak yıllardır aramızda sıkı bir bağ oluşan, sağolsun sorduğum sorunun hiçbirini geri çevirmeyen  google amcaya çeşitli versiyonlarda nasıl dikişe başlayacağımı sordum. Cıkk olmadı...   


Dedim bu böyle olmaz al bi burda başla bir yerden... Her buluduğum kumaşı almışım ben dikişi öğrenmeden, güveler yiyecek zaten. En azından onlar yemeden ben ziyan ederim çöpe atarım.... Eh tabii ben bunları yazıcaya kadar bir etek bir de pijama altı diktim. Burda dan kalıp çıkarmayı öğrendim. Birde bürümcek kumaştan öyle ayrıtılı parçaları olan bir elbise dikilmeyeceğini çözdüm....

Kendimce baya bir yol kat etmişim... Bir arada burda dan kalıp çıkarma maceramı anlatırım. Hemde benim gibi yeni başlayanlara örnek olur. :D

2.10.12

Yerde miyim , Gökte miyim.........

İnsanın hiç mi zamanı olmaz değil mi? iki satır yazmaya.

Yoktu işte, şu son 1 aydır yerde miyim gökte miyim belli değil.

Tam Bayram tatilini yapmışız. Okullar açılacak son bir kaç gün daha değerli kullanmam gerek derken. 4 aydır arayıp sormayan buradan sitemler ettiğim mobilyacılar çat kapı geldi. mobilyayı kurmaları 3 gün sürdü. Sanırım sabrın tavan yaptığı bir dönemdeydik ki aradaki insanların hatrına sustuk. Evin içinde parça kesmeler, takmalar, çakmalar vs...  Sonuç elinde temizlik kovası ve elektrik süpürgesi ile sürekli gezen bir karı koca.

Aynı anda klimacıların başka bir odayı işgal etmeleride cabası oldu. Bizi çok sevmiş olacaklar ki onlarda salonda 2 gün kamp kurdular.

Sürekli aynı yerleri silmek temizlemek işe başlamadan önce öyle iyi geldi ki sormayın. Yani döneme başlarken insan bu kadar bahtsız olur.


Tam işe başlıyoruz. Yeni bir sistem okul uyumlu değil, öğretmen hazır değil..... Ortada bir çok soru var ama malesef cevaplayan yok... Artı ödeneklerin geç gelmesi okulun hazırlanamaması da herşeyin tuzu biberi...

Ki herşey bir yana bizim alanda böyle şeyler daha zor. Özel eğitim olunca soruları cevaplayacak kişi sayısı daha da bir azalıyor. Kendin uyarlamalaya çalışıyosun. Sistemin istediğini sen gerçekleştiremiyorsun , alanda olması gerekenler havada kalıyor.

Hadi bunları da aştık. Özür grubundan gelen öğretmenlerin alan değişikliği kendi alanındaki öğretmenlerin norm fazlası olmasına neden oldu.  Yani 4 yıl oku eğitimini al yapılan değişiklik sonucu başka bir alandan mezun olmuş öğretmen arkadaşım yanıma gelsin. Sonra banada artık senin burda puanın düşük sen git evde otur desin. Sonuç mu..... İSYANNNNNNNNNNNNNNNN

- Gönülsüz alan değişikliği yapan öğretmen mutsuz ben nereye geldim.
- Norm fazlasına çıkan öğretmen ağlamaklı suçum ne...
- Öğrenci velisi (bazıları hepsi değil malesef çok duyarsız olanlar var) benim çocuğum bu işi iyi bilen birinden neden eğitim alamıyor.

(Bu arada ben norm fazlası değilim ama duyarsız kalınacak bir nokta değil bugün olmazsam yarın olabilirim, daha da önemlisi mezun olacak arkadaşlarıma ne olacak...)

Bunuda sindirdik... Eğitim öğretime başladık. Belkide en üzücü olan yıllarca özel eğitim öğrencisi velisinin, öğretmeni bakıcı gibi algılaması ve buna müsade eden meslektaşımın tavrı, tutumaları... Veliye kendi söylemediklerinin benim ve yanımdaki arkadaşım üzerinden atıp tutması. İftiranın en büyüğü..... Velinin niyetinin eğitimden çok çocuğu oyalayacak, altını temizleyecek bir yer araması. Her fırsatta yaptığın işi aşağılaması. İnsanın sınıftan ayaklarını uzaklaştırıyor. Aslında burda başlı başına yazar içimdekileri dökerim ama bana yakışmaz.

İşte burda söylecek sözler yok, çıkmıyor. Son iki haftadır da böyle sorunlarla uğraşıyorum. Yorgunluk, baş ağrısı, kızgınlık , kırgınlık hepsi tavan bende sonuç mu.....

Eğer özel gereksinimli bir bireyle yaşıyorsanız,  maddi bir para kaynağı görmekten vazgeçin...

22.8.12

Yeni bir başlangıça merhaba.....

Uzun zaman önce karar vermiş ama bir türlü hayata geçiremediğim projeyi artık paylaşmanın vakti geldi sanırım. Geç kalmasının sebebi bu yola çıkarken yanıma destek aramamdı. Bir çok arkadaşımı bu konuda teşvik etmeye çalıştım. Biraz eksik olan cesaretimi yanımdaki bir elin sayesinde güçlendirmekti.  ''Sevinçler paylaşınca çoğalır. '' sözünü  yaşamak istiyor olmamdı.

İlk duyduklarında çok heyecanlanan, bir çok fikir üreten arkadaşlarım bir sonraki konuşmada kolay olmayacağını söylediler. Biliyorum ki ben başarınca onlarda çok mutlu olacaklar.  Bu tarz bir çok olumsuz söz duysam da, kalbim ve beynim hiç bir zaman karamsarlığa kapılmadı. Eksik olan cesaretimi, eşimin desteği ile toplayıp bir yerden başlama kararı aldım.

Eminim bir şekilde bir şeyler olacak ve ben başaracağım. Yaptıklarımı paylaşmanın, başkalarının severek kullandığı ürünlere dönüştüklerini görmek, beni perçinleyerek başarıya bir adım daha yakın olacağım.

Yeni bir  başlangıca merhaba.....



                        SWEET LİTTLE WOMAN




Resme tıklayınız

Bir Tatil Daha Sona Erdi...

Bayram geliyor, gelecek derken bitti. Biz son anda bir yerlere gitmeye karar verenlerdeniz. Arife günü planlayıp Bayram günüde yola çıktık.

Özlemişim uzun yol gitmeyi, tatil yapmayı. Geçen yıl her hafta sonunu tatil için değerlendiren biz. Yer bildirimleriyle facebookta bir fenomen olmuştuk. Arkadaşlarımız bu hafta neredesiniz demeye perşembe akşamından başlıyordu. Sloganımız ise 'Rüzgarın götürdüğü yere..'  idi.

Bu yıl tatilin nasıl bile geçtiğini anlamadan baktık ki bitivermiş. Ama olsun şu 2 günlük tatil bile çok çok iyi geldi.  Tüm fotoları toplayınca onları tek tek atıcam buraya.

Sanırım hiç bir zaman gitmeye bıkmayacağım Fethiye' ye. Normalde Antalya dışında bir şehirde yaşama fikrine bile katlanamayan ben, sık sık eşime taşınsak mı acaba moduna giriyorum. Her şeyi rahatlıkla bulabileceğiniz bir ilçe. Yat limanında oturup ışıkların altında kalabalığı izlemek, bir şeyler içmek kadar huzur verici ve eğlendirici birşey olamaz.

Tatilin verdiği mutululuk ve yorgunluk bir kenara dursun. İşe başlama tarihi yaklaşıyor. Bu kısacık arayı iyi değerlendirmeliyim. Yapacak olduğum bir çok iş beni bekler.

17.8.12

DIY Plaj Elbisesi




Yukardaki pareo yu annem yazın başında vermişti. Sanırım bir 15 yıllık geçmişi var . Renkleri ve dokusu harika. Etiketinde Fransada üretildiği yazıyor.  Anneme de hediye gelmiş oda kıyıp kullanamamış yıllarca demek ki kısmet banaymış.

Sen kullanırsın bundan birşeyler yaparsın diye verince uzun bir süre beklettim bende. Çünkü ne yapacağıma karar vermedim. Tunik mi yapsam, içini astarlayıp elbise yada eteğe mi çevirsem karar veremedim. 
Hepsinde sonuçta kesip biçilecek ve deseni pek belli olmayacaktı. Ki bunlardan ayrı bir  problem daha kumaşı mındar edersem ne olacak?


Pareo olarak direk kullanamam , ama çokta amacından uzaklaşmasın diye plaj elbisesine karar kıldım.
Böylece hem desenini çok kırpmayacaktım.

Yakayı açtıktan sonra kumaş atmasın diyerek kurdela ile yakasını çevreledim. Bunu yapaken renklerine uygun ahşap ve kireç boncuklar kullandım. Yakanın v kısmı boş gibi gelince gözüme boncuk kutusunda ne zamadır gezen sedef küpenin aparatı söküp dikince herşey tamamlandı. Valla bu kadar iyi duracağını ben bile tahmin etmemiştim.



Şimdi nasıl yapıldığına gelirsek.

Dikdörtgen kumaşı ikiye katlıyoruz.
 İkiye katlanan kumaşın kat yerinden makasla yakasını kesiyoruz.

Arkadan yuvarlak.

Önden de v görülecek şekilde.


Bedenizi ayarlarak kolların altından bir kısmını dikiyoruz.
Dilediğimiz gibi süslüyoruz.





15.8.12

DIY Çanta içi düzenleyici


Ne zamandır ihtiyacım var bir bilseniz elimi attığımda o anda istemediğim her gelir hatta içini karıştırdıkça olmadık şeyler fırlar çantanın içinden... Bunla beraber biraz daha derli ve toplu olacak...

Aslında uzun zaman beklememin dikiş makinası ile dikmekti. Sıcaklarla makinayı taşımaya üşenince elde dikip geçtim.

Keçe yerine kumaşlada olabilirdi ama içine kapitone denen kumaş konması gerekiyor dik bir formu olsun diye bu nedenle keçe favorim istediğin şekli hemen alıyor.
Elimdeki keçenin boyu bu kadar olduğunan ben lafta 50x50 almıştım ama ölçünce 45x45 çıktı.
Bende bölmeler çok dar olmasın diyerek 11 cm gibi bölerek 4 tane bölüm elde etmiş oldum.
İkiye katlanan keçeleri dikince gözüme çok sade geldi.






                 İçimden neler geçti neler süsleme anlamında ama bu kezde rahat kullanamayacaktım. Aman zarar gelmesin diyerek kıyamam, çantaya koyup çıkarırken hemen atmalıyıp deyip renkli kalpler kesip yapıştırdım.



Keşke daha önce yapsaydım diyerek doldurdum. Hatta bir kaçkere denedim bile çantadan çantaya geçirirken nasıl olacak diye.

Züper.....

Oldu......


14.8.12

DIY Gelin Damat Tişörtleri


Çok sevdiğim bir arkadaşımın eylülde düğünü var. Kendiside bu tarz şeyleri sevdiği için benden birşey olsun istedim. Kendime niyetlenipte o zamanlar yapamağım bu tişörtleri ona yapmak kısmetmiş. Umarım herşey gönlünce olur.

Nasıl yapıldığına gelince...


Önce gelin ve damadın bedenine uygun beyaz tişörtler ediniyoruz. Özellikle gelinin tişörtünde daha dikkatli olmak lazım yaka seçimini, makyaj ve saçlar yapıldaktan sonra rahatlıkla çıkabilecek şekilde olmalı.

Uzun zaman tekstil boyası aramama rağmen hiç bir yerde bulamadım. Nedense internetten almak içinde bir türlü cesaret edemedim. Özellikle satış yapan sitelerin artması ücretinin ödenmesine rağmen ürünlerin gönderilmesi gibi yorumlarda buna etken oldu.


Bende daha önce Laçin'in akrilik boya ile çalıştığını hatırladım gibi oldu. Ki tahmin ettiğim doğruymuş. Güzel sonuçlar elde ettiğini yazmış. Google da bunu destekleyince bende akrilik boya ile çalışmaya kara verdim.

Gelin ve damat karekterlerini görsellerden beğenip seçince wordden birde yazı şablonu elde ettim. Aslında malzemeleri tedarik etmek yolun yarısıydı.

Resimleri tişörte aktarmada ki becerisizlikliğimi çabuk atıp çizimleri tamamladım.

Kurşun kalemle çizmleri aktardım çok bastırmadan ama başka ne ile olabilirdi bilmiyorum. Kurşun kalemin pek iyi bir fikir olmadığını yanlış çizgilerin geçmemesi ile anladım. 

Bir başka kriz anı ise boyayı çok inceltince kumaş üzerinde dağılmasıydı. Küçükde olsa göz yoruyor işte  insan sinirleniyor. Birde onu kapatmak için atraksiyonlar ile uğraştım.
Boya yaparken arasına bir şey koymayı sakın unutmayın arkasına geçmesin yoksa emeğini çöpe atmak nasıl bir krize yol açar tahmin edemiyorum bile.

Boya da tamamlanınca 1 gün kurumaya bırakıldı. Ardından en güzel yani süsleme kısmı başladı. Kat kat gelinlikler dikildi. duvak taşlarda süslendi, gelin çiçeği yerleştirildi. Şimdi bir paket içinde sahibine gitmek için bekliyor.

Güle güle giysin canım arkadaşım...
Nasılsa sahibinin üzerinde nasıl durduğunu görücem bir mani olmazsa.....






Biraz Karışık


Uyku düzenimin bozulduğu bir dönemdeyim yine.. Oysa 1 hafta öncesine kadar herşey normaldi. Çalışırken bile yapamadığım düzenli bir saatte kalkıyordum. En geç 8:30 kalkma saatimdi. Kendimi dinç hissetmemde çabasıydı.

Uyku akan gözlerim ne kadar isyan etsede bir türlü uykuya dalamam  tüm gecemin zehir olmasına neden oluyor. Özellikle bugün daha kötüydü. Gün ışıkları uykuya dalamayan zihnimi ele geçirince herşey daha da zor oldu.

Neyse uyku bozukluğumu bir köşeye bırakırsak zamanla birikmiş fotoları koyayım istedim.
Pcnin format zamanı geldiğinden dolayı bir çoğu dosyanın hata vermesi herşeyin tuzu biberi olsa gerek.

Bolca sulu yerlere gittim. Nemli havada tek tesellimdi.
Su olurda balık olmaz mı?



                                                     

                                      Yine pc nin köşesinde kalmış yazmadığım süre zarfındaki bir foto ....
                                                        Gürül gürül akan suyun yanında bir kahvaltı...

                                                            
                                          Gitgide tatsızlaşan Ramazan Şenliklerinin en renkli görüntüsü lunaparktı.
                                                
                                          Nerde o eski Ramazanlar sözünün ne anlama geldiğini daha iyi anladım.


                                                          

                                                      Misafirlere yapılan basit bir tatlı....





24.7.12

Eskisi kadar işler yok diyen esnafa bir sözüm var....

Nerden bulaştık bu işe bir bilsem.

Merdiven altının daha işlevsel olması için  kapattırıp ayakkabılık olarak kullanmak istedik. Birde ee madem yaptırıyoruz yukarıdaki fazla yatak, yorgan eşya toplayacak bir dolap yapılsın denildi. Bizde bilirdik gidip paramızla büyük yapı marketten bir tane edinmeyi ama malesef özel ölçü olduğu için standart birşey olmayacaktı. İşte bu nedenlede düştük ellerine.
Herşey çok güzel başladı.

'Oooooo biz yaparız. Şöyle fiyat bizde, böyle.' birde tavsiye eden bir arkadaş olunca bizde 'tamam' dır dedik. Hay demez olaydık. Ölçüler alındı. Renk karar verildi. Nasıl olacağı kararlaştırıldı. 1 ay sonra almak üzere anlaşıldı.

1 ay boyunca biz verdiği zamanı kuzu gibi bekledik. 1ay sonra telefon açıldığında ' eee ne zaman geliyorsunuz? ' 

Yalan zaten sakız olmuş dillerinde ' Boyacı da o bitirsin hemen 2 haftaya teslim'.
Ok.....

1 ay beklemişiz 2 haftayıda bekleriz yeterki yapılsın merdivenin altındaki dağınıklık, yukarıdaki açılmamış koliler kalksın diye sustuk.

2 hafta sonra geliyor mu bizim mobilya demek için arayınca yine birsürü bahane, yok öle yok böle 1 hafta daha atmalar. 

1 hafta sonra tekrar arayınca eşim sinirlendi. Verdiğimiz parayı  kurtaralım en azından diye yukarıdaki dolabı iptal ettirdi.  

 'Merdivenin altını yapın sadece dedi. '  
Yüzsüz:
' Eee zamanınız varsa, yukarı dolabıda yapsaydık.'

Allahtan sinirlerine hakim olduda eşim bir şey demedi. Sen zaten sallamışsın bizi  ne kadar zaman geçmiş birde hala zamanınız varsa diyo. Valla yok böyle birşey.  Bizim zaman yok ama bu geniş insanların zamanı bol herhalde.  

Bu kez mobilya için vesile olan arakadaşımızı ortaya koyduk. Tamam cuma geliyo, yok pazartesi derken. Onu da bir güzel oyaladı. Yok boyacıda. Boyacının akrabası ölmüş. İnek ölmüş, daha kaçmış........... Öyle de 2 haftayı geçirdik.  Yazık  o arkadaşızmızda suçlu hissetti kendini doğal olarak.

Ararsın bakmaz telefona, kazara açar küt suratına kapatır.  Artık bende yüzsüzlüğü ele aldım sabahtan bu yana 10 dk da bir arıyorum.

Baktı ben pes etmiyorum. Bana mesaj çekmiş, aynen şöyle ' Abim ben seni aracam'. 

Ne diyecek çok merak ediyorum.  Daha doğrusu ne bahane bulacak.....

Şimdi ağlayan esnafa sesleniyorum.

İş yoksa sizin suçunuz ve sorumsuzluğunuz, verdiğiniz sözü tutmamaktan kaynaklanıyor. Kaybettiğiniz güvende  cabası. Şimdi ben sizi kime tavsiye edeyim. Siz daha çok ağlarsınız.....

Zaten ağlayında belki biz ne yaptık dersiniz.





  

23.7.12

Sıcakla başım dertte ne yapsam bilmiyorum.... Yandım, bittim, kavruldum... Ama kapı süsü yaptım :D








Ne sıcak var ne sıcak anlatamam.  Sıcak neysede nem de olunca yapış yapış geziyorsun. Klima başında olmak faydasız odadan sıkınca bir fırının içine girmiş gibi hissediyor insan. Gerisin geri kendini klimanın serin kolarına atıyor.

Bu nedenle bende evde takılıyorum, misafir ağırlıyorum. Falan filan işte durgun bir yaz tatili geçiyorum anlayacağınız. Yazılacak çok şey var ama tam yazmaya başlayınca bi sıkıntı basıyo, blog arkadaşarımı takip edip kendim yamışcasına şu anda tatmin oluyorum, kusura bakmasınlar ben biraz yorum özülüyüm sanırım.



                           Aşağıdaki kapı süsünü bir arkadaşımın çocuğunun doğum gününde yaptım.



12.7.12

Eve girememe sendromunun sonu.........

Eve girmeme sendromum artı diyebilirm. Sizde de oluyor mu, bazen evden hiç çıkasım gelmiyorken bazende giremiyorum... Girince boğuluverecekmişim gibi geliyor.
Kaç gündür gezince bugün kolumu kıpırdatmak istemiyorum. Hatta kollarım bana aitmiş gibi bile gelmiyor. Ev işini bırak, dişlerimi bile fırçalamak işkence geldi.
Oysa kaç gündür kendime maşallah diyodum. Sabah erken kalkmalar, akşama kadar dışarda gezmeler, yemeler, içmeler ohhhh ohhh derken bugün öle böle olmadı sanki elinin tersiyle bir şak diye indirmiş gibi hissediyorum. Öyle iki seksen  koltukda yatıyorum.

4.7.12

Sık Sık DIY yapmaya devam ederken arınıyorum :D


Dıy Projelere devam ediyoruz.
Bu kez evde bitmiş ve biriktirilmiş salça kutularını değerlendiriyoruz.


Daha öncede  bir tane boyamıştım. İçine sümbül ekmiştim
Bir 10 gün odamız mis gibi koktu.


Zeminini beyaza boyadım yine temiz ve ferah duruyor çok seviyorum.
 Bu kez üzerine çiçekler yapıldı. Rengarenk çicekli saksılarım balkonumu süsleyecek bir müddet sonra terasa çıkacaklar.
Bu arada zemin polisanın akrilik bayaz boyası diğerleri içinde guaj boya kullandım. Vernik atınca tamam olacak herşey. Akma solma olmaz.






Bu aralar tam gaz sağlıklı beslenme eğilimi gösteriyorum bitki çaylarından da anlaşılacağı gibi içimizde ki kötülükleri atıyoruz....  :P

2.7.12

Ve başlayan tatile DIYlarla devam


Bu kahvaltıdan sonra 2 aylık bir tatilin başladığını anlamış bulunuyorum.



(Sanki daha önce sabahın körlerinde gidiyormuş gibi konuştum ama :P )


Sabah şuna karar verdim. Peynirsiz asla kahvaltı düşünemiyorum.


Sık sık DIYlara devam edeceksek


VARAN 1
Neon tüllere zincir geçirip örüyoruz.
Sonra böyle taktığınızda  şıkır şıkır ben burdayım diye nara atan bir bilekliğinizi yapmış buluyorsunuz.

 VARAN 2
Eski kotumuzu uygun boylarda kesiyoruz.
Sonra cool havalar yaratmak için yırtık efekti yaratıyoruz. İstediğiniz yerden 2 makas hareketi kesilir paralel biçimde. sonra arasında ki ipler çekilir. Yırtık kot yapılır.



 VARAN 3

Su, parfüm gibi etmenlerden dolayı sarı rengi açılan zincirler altın sarısı oje ile  boyanır.

Kuraması için bir kenara tutturulur. Ben saksıyı seçtim.
Kuruyunca çok jojo olur kaldığın yerden takmaya devam.


Neyse ben kaçar.
 sipora gidicüük ben ve basenlerim :D

Bir yastıkta koca bir yıl

Zamanın birkez daha hızlı geçtiği anladım...

Daha dün gibi oysa; gelinlik içindeki beni, damatlık içindeki senin arabayla salona doğru götürmen..

Gerçek olan birşey varsa benim için, senle herşey öyle güzel ki, zaman kavramını yitiriyorum.

Seni seviyorum aşkım....

Daha nice yıllara.


28.6.12

Bu aralar.......


Bu aralar yine projeler var aklımda tek eksiğim beni sağlam gazlayacak  bir ortak. 

Aşağıdaki görüntü biraz gizem gelecek işler için diyelim.


Bu görüntüde sıcak yaz günlerinde o kadar yırtınım hazırladığım hobi odasındaki malzemelerin klima başına taşınmış hali...
VE kendimce geliştirdiğim düzen sistemim, tüm kutuların etiketi var böylece içinde neler olduğunu kolayca bulabiliyorum. 

27.6.12

Kıssadan DIY

Bir taşla bir kaç kuş bu olsa gerek
  Bu dıy daha çok korsan üretime giriyor.Ama olsun hiç umrumda değil... hahahhahahha

Geçenlerde aldığımız fil resimli stickerlerin kartonlarından kalıbına ulaştım böylece bir nevi seri üretime geçmiş oldum.

Böylece Antalya ekonomisine bi darbe vurmuş olabilirim. Ama inanın bizim cüzdanlarda azcıkda olsa rahatlama görülebilir.


Evet siyah arkası yapışkanlı kağıt temin edeilir. Süper şans getirecek filler kalıbından büyüklere, küçüklere



yapılır hediye edilir. 

19.6.12

(DIY) İnek nööööö



Haftasonu bir arkadaşımın oğlu benimleydi.
'' Bana nööööööö yap''
Deyince ne var yok açtık takım taklavatı başladık işe...
Sonuç mu?

Aşağıdaki aaeeyvancağızı yapıverdik be yaaa.

Heyecanla bekleyen minik bir el, yudum yudum içtiği ıce tea ile ne zaman bitecek diye sordu. Bitincede dünyanın en değerli mücevveri gibi parmak uçlarıyla taşıdı.

Mutluydu, mutlu oldum, mutlu olduk.....




Bu tarz oyuncak çocuklar için daha değerli sanırım buda kendime dip not....

DIY: bileklik




Yapmayan kalmadı ama bir ben eksik kaldım. Bende yapayım tam olsun dedim.

Elimdeki iplerin ince olmasından dolayı 2 kat çalıştım ama yinede çok ince oldu.
Siz siz olun kesinlikle ince ipten yapmayın bitince kendi etrafından burgu makarna misali döndününce kullanmak biraz daha zor oluyor. Daha kalın iplerle  kolay öreceksiniz bilekliğinizi. Renkleri son döenmlerde popüler olan tonlarda seçtim.

Üç tonu yanyana koyunca hemencecik kalbimi çaldı. Sizcede öyle olmamış mı?



 Bilerek başlamadım tabi önce yarım saatlik bir araştırma video falan izlemeden sonra en kolay olanını buldum.
Başladım örmeye ince iple zorluk burda başlıyo işte ör ör bitmez. Birde buna gitgide kısalan ipler 
 eklenmez mi?

 Eeee tabi bizde çare tükenmez sonuna doğru inciler yerleştirdim ki biraz ip tasarrufu yapabileğim diye ....

Böylece biraz daha uzatmış oldum....

15.6.12

yorgunum a dostlar

Biliyorum yalancı çıktım.... Dıy dıy dedin, tıy tıy kaçtın diyeceksizniz ama.... Sadece şunu söyleyeyim tüm evim beyaz sabun kokuyor..... Okullar tatil olunca tam ağız tadıyla temizlik yapmak farz oldu... Neredeyse yıkanmadık eşya kalmadı evde.... Eller gergin yine her an soyulabilir....  Sıcaklar bastırmadan off puff demeye bırakmadan temizledim... Eee malum yorgunluk tüm bedende bu nedenle hafta sonu azıcık dinlenmeli sonra kaldığımız yerden devam deriz.............

12.6.12

Sık Sık DIY 'a devam mı, tamam mı?

Ne istikrarlı çıktım değil mi ? Efenim azmediyorum kendim yapmasamda buluyorum :P

Kendimi çok joje gördüm.

Bu joje de kuzenimden bulaştı. Genç ergenler bu aralar böle sesleniyorlarmış.

Bugün kendimin bizzat yaptığı birşey yok ortada ama yapamayacağım bir şey de değil, hatta farklı renkteki  pet şişelerleri kullanarakda çok güzel sonuçlar çıkacağını düşünüyorum.

Malzemeleri ve yapışını tarif edicem diyebilirim ancak.

Malzemeler.

Pet şişe (düz gazoz şişesi daha kullanışlı olur)
ince tel
inci
makas
mum
çakmak
iğne

Yapılışına gelecek olursak. Öncelikli olarak buradaki çiçeğebenzer bir modeli kalıp olarak çıkartmak gerek.
Kalıbı kesip pet şişenin üzerine bir kalem yardımı ile çizelim. Büyük bir makas ile pet şişe kesilebilir diye düşünüyorum.
Aynı kalıptan tek bir çiçek elde edebilmek için 2 tane kesilmeli çünkü
ilerleyen işlemlerde 2 si üst üste getirilecek.

Kesilen pet şişeler mum yardımı ile kenarları kıvrımlaştırılır.
Tüm yapraklara aynı işlemler yapılınca ortası iğne ile delinir.
İnciler ince tele takılıp kıvrılarak orta kısımları yapılır.

İğne ile delinen yerlerden geçirilerek çiçeklerin dalları yapılır.



           Ve çiçekler böylelikle tamamlanmış olur. 

Aslında üzerinde çalışılarak bir çok daha güzel yerlerde kullanılabilir. Sakilar için süs, tokalar, kapı süsleri yapılabilir.    


                        Uzun zamandır atraksiyon yapmadığım tırnaklarımıda dün renklerdirdim.


Benim gözüme pek cici geldiler.

Fotoğraf çekme işinde sürmekten daha çok zorlandım diyebilirm. Valla sürekli çekip yayınlayan arkadaşlar çok iyi iş çıkarıyorsunuz....

11.6.12

Sık sık DIY part 1



Aslında kafamda ki düşünce her güne bir 'dıd it yourself ' ti. Böyle bir etkinlikle blogu canlı tutmak hemde elimdeki malzemeleri eritmiş olacak, Kutularda biriken malzemeleri kullanmış olacaktım.
Fakat tembelliğin tavan yapmış olduğu bir anda değiştirdim kararımı.
Sık sık DIY yapalım diye değiştiriverdim....

Kapı süsü ile başlamak farz olmuştu. Geçen gün asansörün bozuk olmasıyla mecbur merdivenleri kullandım.
Birde ne göriyimm....
Eneeeeeeeeeee
Herkesciklerin kapısı süslü bizim kapı değil....
Olmaz dedim hemen işe başladım....


Malzemeler.
Dağıtılacak bir ortam
Gerekli mutfak malzemeleri kalıp çıkarmak için.
Grapon Kağıdı
Keten ip
Tel
Canlı çiçekleri dışında kullanılan kağıttan
Makas
Ve tabiki silikon tabancası.

Resimlerden de ortalama kullanılacak malzemeleri çıkartabilirsiniz.

Yapılışa gelirsek önce grapon kağıtlardan çiçekleri yapıyoruz.Nasıl yaptığımı ben çekmeyi unutmuşum. Çokta sorun değil zaten kağıt çiçek yapımı yazıldığında çok güzel anlatan sitelere yönlendiriliyorsunuz.



Bir gece vakti yapıldığı için ve amaç elde ki malzemeleri değerlendirme olduğunu için. Bende bendeki ince telleri kaba sararak bir yuvarlak elde ettim. Tabi Koçişde yardım çığlıklarıma kayıtsız kalmadı. Teller çirkin göründüğü için çiçek kağıtlarını şeritler halinde kestim, silikon tabancası yardımıyla şertileri yapıştırdım.
                          Malesef çok muntazam olmadı ama çokta dert etmedim. Çünkü üstüne çiçekler yapıştıracaktım.
Yapılan çiçekleri  gözüme hoş geşecek şekilde yapıştırdım. Çok çıplak görünmemesi içinde elimdeki yeşil grapon kağıdı ile yapraklar kestim.  Böylece havasıda değişmiş oldu.
Veeeeeeeee
tatatattaatatatammmmmm

Herşeyi yapıştırınce benim gözüme çok  cici gelen bir kapı süsüm, çelengim oluverdi.

Keten ip yardımı ile kapıdaki yerini aldı.

Böylece ne zamandır aklımdaki  kapı süsü projesini tamamlamış oldum.